Çok değerli Aikido İstanbul kurucusu ve değerli öğretmenleri;
Bir ders yılını bitirmek üzereyiz. Yakın ilginiz, verdiğiniz eğitim, örnek, sportmen davranışlarınız beni ve oğlumu çok mutlu etti. Çocuğumda çok güzel gelişmeler oldu. Kendine güveni olan bir çocuktur. Bu özelliği seçmiş olduğumuz spor dalı ve başarılı öğretmenleri sayesinde daha da gelişti. Koşarak istekle ve aksatmadan geliyoruz. Kısmet oldukça da uzun yıllar sizler ile birlikte olmak, hep beraber gelişmeye devam etmek isteriz. Güzel yolunuz hep aydınlık olsun.
B. Reyhan AKIN
6,5 yaşında daha ilkokul birinci sınıfa giden afacan, kenarda babasının yanında bağırıyor: “Mızıkçı! Mızıkçı!” diye. Bir taraftan da parmağıyla gösteriyor kendisine göre mızıkçılık yapan adamı. Adamcağız oralı bile olmuyor ama duyduğu belli. Daha 5 dakika önce derste arkadaşına bir tekme bir de tokat attığı için dersten çıkarttığı miniğin, protestosunu sakin ve ahlaki bir şekilde bitirmesini bekliyor veliyi ve çocuğumuzu ürkütmeden, hiçbir şey söylemeden vakarla işine odaklanarak. İşte çocukla çocuk olabilen bu kişi Türkiye’de Aikido hocalarından belki de en iyisi olan ZÜHTÜ HOCAMIZ. Bunları niçin mi yazıyoruz? Birçok velinin ve martalart hocaların Zühtü AKILLI’dan alması gereken çok şey var. İşte Türk-Aikido’su böyle olmalı. İyi ki varsın ZÜHTÜ HOCAM! Biz veliler, öğrenciler kendine güvenen, ahlaklı bireyler olarak yetişmesini ve topluma bu şekilde kazandırılmasını istiyoruz. Teşekkürler Hocam! Sadece vücut talimi değil, ruh terbiyesi de verdiğin için…Selamlar…
Raci AĞABEY
Aralık 2011 tarihinde aikido’ya başladım. Bu spor ile tanışmam aikido’yu deneme isteği ile dojomuzun telefonunu yanımda taşıyıp, yoğun iş tempomu bahane etmekten vazgeçtiğim iki senenin sonunda Zühtü hocamızı arayıp, dersini izlemem ile başladı. Uzakdoğu dövüş sanatlarını içeren filmlere olan ilgimden dolayı aikido’yu sevmiş olmam beni şaşırtmadı ancak hafta içi 20:30 gibi geç bir saatte antrenmana başlayan tüm gün iş yerinde çalışıp yorulmuş bu insanların enerjisinden çok etkilendim. Hepsi çok hevesli ve keyifliydiler. Sonraki hafta derslere başladım ve bende bu enerjik topluluğun bir parçası oldum. Yaklaşık iki buçuk senedir devam eden Aikido sevdamda fiziksel olarak gördüğüm yararların dışında bana en çok sağladığı zihinsel arınmayı başka hiçbir sporda bulamıyorum. Çok istikrar ve sabır gerektiren bu sporu uzun süre sürdürebilmem dojomuzun, hocamın ve tüm arkadaşlarımın pozitif enerjisi, desteği ve sevgisindedir.
Aslı TUĞRUL
Bir arayış mıdır seçtiğimiz yollar? Hep bir dengelenme, bir uyum isteği… ki türlü türlü yollara aktarır bizi bu yolculuklar, deneyimleyerek bir yerlere ulaştıracak… İşte bu arayış neticesinde çıktığım kendi yolumda karşılaştım Aikido ile. Önceleri yalnızca gözlemledim. İzlerken, “gün içinde zihnimizi esir alan, bedenimizi yoran düşüncelerden bizi ne kadar uzaklaştırabilir acaba” diye düşündüm. Aikido yapmaya başladıktan sonra anladım ki; amaç uzaklaşmak değil, düşüncelerle uyum sağlamaktı. Tabii ki zihin, duygu ve beden bütünlüğünü unutmadan… Böylece zihnimizle bedenimizde yarattığımız tüm enerji bloklarının akışına sadece izin vermek… Aikido, sağladığı bu akışla, daha dingin ve daha pozitif hislerle ve en önemlisi de direnmeden, hayatın akışına bırakmaktır kendini…
Çiğdem ŞAHBAZ
Akıl ve bedenin doğayla ve insanlarla uyumu manasında algıladığım “Aikido”, benim için huzur, güven ve erdem gibi en yüce duygu durumlarının bir arada olduğu felsefeyi hayata geçirebilme anlamına gelmektedir. Bir başka deyişle, Aikido sayesinde kendimi daha dengeli ve özgüvenli hissetmeye başladım. Ancak benim için aikido’nun esas fonksiyonu insanlarla iletişim sırasında bana verdiği avantajlı konumdur. Şöyle ki, polemik, münazara yada tartışma sırasında aikido’dan istifade ederek olası sıkıntılı durumu savuşturmak kolay hale gelmektedir. Kısacası Aikido bana yeni bir yönetim felsefesi kazandırmıştır. Emeği geçen başta Zühtü AKILLI hocam ve kıymetli sempai’lerine teşekkür ederim. Saygılarımla…
Yalçın Behçet TEPRET
Aikido, geçmişi uzun zaman öncesine dayanan, felsefi yönü ağır basan bir savaş sanatı olduğundan başta kültürel birikimime büyük katkısı olup bana olayları farklı yönlerden ele alabilme yetisi kazandırdı. Antrenmanlar sırasında insanın kendi vücudunu tanıması gerektiğini; dengenin, duruşun ve adımların önemini gösterdi. Yarattığı fiziksel yorgunluk günlük hayatın stresinden uzaklaştırmada ve istediğim zaman zihnimi kolayca boşaltmamda yardımcı oldu. Birçok fiziksel katkısının yanı sıra hayatımı disipline etmeyi; gerek sosyal, gerekse psikolojik olarak kendimi kontrol edebilmeyi ve bunun yanında arkadaşlarımla olan ilişkilerimi düzenlemeyi bana öğretti. Ruhsal dengemi kurma ve mantıklı düşünebilme konusunda bana birçok katkısı oldu. En başta, sporun insan sağlığı üzerindeki önemini bana kavrattı. İnsan üzerinde sağladığı dinginlikle okul hayatımdaki başarılarımda büyük etkisi oldu. Günlük hayattaki basit ve üst düzey motor becerilerimi kayda değer bir şekilde geliştirdi.
Tolga ŞABANOĞLU
Aikido eğitiminde 7.haftayı bitirmiş bir çekirge olarak geçen sürede öğrendiğim en önemli şey “uyum ve denge” yakalandığında “saldırı” anında bile ne kadar estetik olduğudur. Sabırsız olduğumu, komut beklemeden hareket ettiğimi gördüm. 3.dersten sonra daha çok sevmeye başladığım, bir an evvel teknik yapan arkadaşlarımın arasında katılmak istediğimi fark ettim. Yaşadığımız “hızlı” çağa “sabır, sakin, egosuz” yaşama aktarmaya ömür adayan Sensei’lere selam olsun…
Not: 25.09.2014 ve derse 45dk. kaldı.
Mine TASALI
Bir içsel yolculuk, bir yaşam felsefesi, bir spor. Kelime anlamı olarak uyum yolu demek olan Aikido, insana hayatla uyum içinde olmayı öğretiyor. Aikido’nun bize kazandırdığı sabır, direnç, alçak gönüllülük gibi erdemleri kazanan bir insan hayatta daha barışık, daha uyumlu olmayı öğretiyor. Ben yıllar önce bir spor hevesi olarak başladığım, zaman zaman ara versem de aynı şevk ve hevesle tekrar başladığım aikido’yu bir yaşam biçimi olarak algıladım. Bana günlük hayatımda ve hekimlik mesleğindeki faydaları sayılamayacak kadar çoktur. Fiziksel kondisyon, ruhsal rahatlama ve kendi iç dinginliğimi aikido’ya borçluyum. Dışarıdan seyreden birinin “vurdulu-kırdılı” bir spor olarak görebileceği Aikido, aslında bir disiplindir. Kendimi bulma, kendime ve başkalarına saygı duyma, evrensel bir barışı tesis etmek için gerekli olduğuna inandığım, herkese tavsiye edebileceğim aikido’yu şartlarım elverdiği sürece yapmaktan vazgeçmeyeceğim. Benim için Aikido, her çalışma gününü özlemle beklediğim bir tutkudur.
Funda KÜÇÜKSÜMER
Dojoya ilk adım attığım zaman bir an ilkokulda bir çocuğun kuşak takıp ısınmaya başladığı bir ruh ve heyecanı halinde görüyorum kendimi… Sensei ve sempai’ler ile selamlaştıktan ve ısınmaya başladıktan sonra film kopuyor ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadan Dojo da dersleri tamamlıyorum. Bulutlar üzerinde gibiyiz hepimiz. Herkes tam anlamıyla sensei, sempai ve hareketlere odaklanıyor. İçeride müthiş bir enerji hâkim oluyor ve sonrası mükemmel tamamlanmış bir eğitim.Her ne kadar ders sonlarında, dersteki ısınmalardaki kendimi zorlamalarım nedeniyle ve paslanmış eklemleri açmak istemem kaynaklı ağrılarım olsa da bir gün istirahat sonrası çocuklar gibi tekrar dojoya koşmak başka bir duygu açıkçası.Burada tam bir aile gibiyiz, gittikçe de daha yakın ve birbirlerini anlayan bireyler oluyoruz. Her birimizin şüphesiz çok geniş sosyal çevresi var fakat Aikido ile bu bir katman daha renklenmiş oldu. Saygı, sevgi ile seviyeli güzel arkadaşlıklar…“Neden Aikido?” diye düşündüğümde gerek judo kökenli olmam nedeniyle, gerekse sporun doğası olan teknikleri ve içerisinde yer alan asillik beni bu sporu tercih etmemi ve düşünme zamanı bırakmadan geçmeme neden oldu. Evet, belki judo da devam edebilirdim fakat aikido’nun üzerimdeki etkisi tercihte en önemli neden oldu. Öyle kendimi korumak istemek, dışarıda kavga ortamında kullanmak maksadım hiç olmadı ama teknikler ilerledikçe bu ihtimali de dikkate alır tarzda aikido’ya, reflekslerime, hareket uyumuna bakmaya başladım. Aikido’ya başlayalı 7 ay olmuş ve şu an 5.Kyu seviyesindeyim. Daha önümüzde çok yol var inşallah… Ağız tadıyla uzun süreli eğitimleri yapabilecek bir dojomuz da olduğunda, birlikte çalıştığımız Aikido ailesiyle birlikte sporun hakkını veren, kazasız sakatlanmaksızın fiziksel ve psikolojik eğitimleri sürdürerek, bu işi hobi ve spor dışına taşıyabilirim. Aikido spor ve teknikleriyle vücuduma kazandırdığı esneklik hareket ve sağlıya ek dingin daha sabırlı ve daha detaycı olmam da, sporun 7aylık sürecinde bana kazandırdıkları…Aikido İstanbul ve Sensei Zühtü Hocam ve sempai’lerimiz ve beyazlar ile daha iyi ve güzel olacak inşallah.Tüm Aikido İstanbul Sensei / Sempai ve müdavimlerine ve Aikido camiasına saygılarımla…
Engin ÇOBAN