Üzerine çok fazla kitap, makale yazılmış olsa da ne eksiklerine ne fazlalarına lafım düşmez. Sensei kelimesi, zamanla belli bir dereceye gelmiş, herkese söylenir olsa da; Sensei, derece ile kazanılabilecek bir sıfat bir isim değildir. Toplum genelinde bu şekilde devam ettirilse de herkes sensei değildir.
Ter her zaman akar; asıl soru "ter ne ile yoğuruluyor?"
Sensei terini sabır ve saygı ile yoğuruyorsa ne ala. Acısını, öfkesini, hırslarını da katıyorsa terine, kötü...
Ter ne acı ne ego ne de kibiri kabul ediyor ama illede ilave edenler varsa zaten onlar asla erdem merdivenlerini çıkamıyorlar.
Sensei ruhu, zaman ilerledikçe en muhteşem halini alsa da, daha yolun başındayken de nasıl pişeceği belli oluyor.
Hamuru ancak yoğuran bildiği için sizin karşılaşmış olduğunuz ilk ve tek hocanızdır kıvamını tutturan.
Ter ne kadar sizden çıksa da üzerinize , ona anlam katabilen ilk ve tek bir defa karşılaşacağınız kişidir “sensei”.
Senseinin çalışma alanına girdiğinizde salonun tam ortasında atan bir yürek görürsünüz, asıl olan budur. Sensei yüreğini çıkartıp salonun ortasına koymuştur ve sesi tüm sesleri bastıracak kadar erdemlidir. Bilindiği gibi sıfatlar herkesin çalışarak ya da zamanla uğraşarak alabileceği özellikler olsa da, üzerine rozet gibi taşımakla, sıfatın kendisi olmak arasında dağlar kadar fark olacağı tek hakikattir.
Doğru zamanda doğru insanları bulabilmek çok zordur. Sizinle terini akıtacak herşeyden önce canını acıtacak biri bulabilmeniz dünyayı arasanız bile çok zor olabilir. Ben kendimi çok şanslı görüyorum. İnandığım kocaman yüreği olan birini tanıyorum ve emeğinin karşılığı ödenmez.
Emeğine karşılık biçenin de zaten insanlığından şüphe ederim. Emek ile bedeli karıştırmayın yalnız. Her şeyin bir bedeli var elbette. Ancak Emek insan terinin karıştığı tek şeydir ve karşılığı yoktur.
Hayatınız da öncelikle hobi olarak baktığınız ve bakmadığınız şeylere karar verin. Ben kendi adıma hayatımda hiçbir şeye hobi olarak bakmadım ve hayatımda yapmak istediklerim ve istemediklerimi ayırdım. Hobilerin sadece bağlılıktan korkan insanların kısa zamanlarını öldürmek için yarattıkları fırsatlar olabileceğini bilmelisiniz.
Eğer bir gün her hangi bir konuda eğitim almak isterseniz; öğrendiğiniz kişiye dikkat edin ve kendinize de dikkat edin. Öğrenmek istedikleriniz sizi şekillendirecek ve yoğuracaktır. Zamanınızı, terinizi ve emeğinizi akıttığınız zemin, sizin budanması gereken dallarınızı ayırdığı gibi besleyip yeni dallar uzatmanızı sağlayacaktır. Dikkat etmediğiniz suyunuzu, besininizi ve güneşinizi nasıl verirlerse o şekilde uzarsınız...
ve hayatınızdaki devamlılığına göre kök salarsınız..
Yüreğinize güneşi tutan nadir bir insandır sensei...ve gerçekten inanacağınız kişi ile karşılaştığınızda gökten yıldırımlar çakarak size işaret verilmeyecek. Sadece zamanla anlayabilirsiniz ve eğer onunla karşılaşmışsanız; çok şanslısınız!
Sadece peşini asla bırakmayın.
Asıl senseiniz sizin güneşiniz, besininiz, suyunuz, toprağınız olamıyorsa, bırakın ve derhal oradan uzaklaşın. Yapmak istediğiniz sadece zamanınızı öldürmek değilse, bir hobi değilse bunları dikkate alın tabii ki.
Yoğrulacağınız toprağı seçmek ve inandığınız şeyleri bırakmamak sizin elinizde.
İnanarak yaptığınız şeylerin gerçekleşeceğini de unutmayın.
Esra Sapancı
09.11.2011